Karadeniz ve Akdeniz arasında bir geçiş alanı olan Marmara bölgesinde ise durum tersine: %90’ı sofralık ve %10’u yağlık. Türkiye’nin toplam sofralık zeytin üretiminin %40’ı bu bölgede gerçekleşirken, sofralık zeytin işlemesinde salamura siyah zeytin ağırlık taşır.
Akdeniz bölgesinde Toros Dağları ile kıyı arasında 850 metreye kadar yüksekliklerdeki şeritte zeytincilik yapılıyor. Hatay (Antakya), İçel, Adana ve Antalya’nın başı çektiği zeytin üretiminin
%68’i yağlık, %32’si sofralık olarak değerlendirilir. Yüksek rakımlı köylerde “soğuklama isteği” yüksek olan, soğuğa dayanıklı Ayvalık cinsi fidanların ekimi de yaygınlaşıyor. Özellikle sofralık zeytinciliğinin daha çok gelir getirmesi nedeniyle, son yıllarda Gemlik cinsi “sahil zeytini” olduğundan soğuğa pek dayanıklı değildir. Bu yüzden Gemlik çeşidi fidanlar ekilirken aralarına “dölü” için Ayvalık çeşidi fidanlar da ekilir. Ayvalık’ın tozları Gemlik’in çiçeklerini dölleyerek tanelerinin soğuğa karşı daha dayanıklı olmasını sağlarlar.
Güneydoğu Anadolu bölgesinin Gaziantep, Kilis, Şanlıurfa, Kahramanmaraş ve Mardin’in Akdeniz ikliminin etkisi altında kalan kesimlerinde zeytincilik yapılmaktadır. Bölgenin zeytin üretiminin %86’sı yağlık, %14’ü sofralık olarak işleniyor. Zeytincilik ıslah çalışmaları arasında, Ayvalık ve Gemlik çeşitleri bölge fidanlıklarından çiftçilere dağıtılmaya başlamıştır. Özellikle, Adıyaman ve Kilis’te son yıllarda dikilen fidan sayılarının mevcut verimli ağaç sayılarını aştığı gözleniyor.
Karadeniz’de Başta Artvin olmak üzere, Sinop, Trabzon, Kastamonu, Ordu, Zonguldak, Samsun, Amasya ve Giresun’da, kuzey rüzgârlarına karşı korunaklı Akdeniz mikroiklimlerine sahip sınırlı kıyı şeridi ve İçerlek ırmak vadilerinde (Artvin), daha çok öztüketim amacıyla sofralık zeytincilik yapılıyor.
Zeytin çeşitlerinin bölgelerine göre dağılımı şöyledir:
Ege
Ayvalık (Edremit, Ayvalık, Gömeç, Burhaniye), Memecik (Aydın ve Muğla’da), Domat (Akhisar), Uslu (Akhisar, Kemalpaşa, Yatağan), Erkence (İzmir), Çakır (İzmir), İzmir sofralık, Çekişte (Ödemiş, Torbalı, Nazilli), Çilli (Kemalpaşa), Kiraz (Akhisar), Memecik (Muğla, İzmir, Aydın, Manisa, Denizli, ayrıca Antalya, Sinop, Kastamonu – Yağlık da denir, Kahramanmaraş’ta da bulunur), Memeli (Menemen, Turgutlu) en yaygın türlerdir. Akzeytin (İzmir Çekişte), Aşı Yeli, Dilmit, Eşek Zeytini (Girit Ulağı), Hurma Karaca (Urla) Hurma Karaca (Aydın), Kara Yaprak, Taşarası (Bozdoğan), Elma, Kuru Gülümbe, Karşıyaka Güzeli, Yerli Yağlık (Milas) gibi seyrek cinsler görülür.
Marmara
Gemlik ya da Tirilye cinsi en yaygınıdır. Bölge zeytinliklerinin yaklaşık %75-80’i bu türden oluşmaktadır. (Gemlik, Erdek, Mudanya, Edincik, Tirilye), Edincik Su (Bursa, Yalova, Kocaeli), Beyaz Yağlık, Eşek Zeytini, Şam ve Siyah Salamuralık.
Akdeniz
Halhalı (Mardin, Hatay, Gaziantep, Adana), Sarı Haşebi, Karamani, Saurani (Hatay, Altınözü), Tavşan Yüreği (Muğla, Antalya), Büyük Topak Ulak (İçel, Tarsus), Küçük Topak Ulak, Girit Ulak (İçel, Tarsus), Sarı Ulak (İçel, Adana, Kozan), Sayfi, vb. Ayrıca Gemlik ve Ayvalık türleri de yörede yaygın bir biçimde ekilmeye başlanmıştır.
Güneydoğu
Eğriburun (Nizip, Halfeti), Kalembezi (Kilis, Nizip), Küqan Çelebi (Gaziantep), Kilis, Kahramanmaraş, Şanlıurfa, Mardin), Nizip Yağlık, Yağ Çelebi (Nizip, Kilis).
Bu cinslerin yanı sıra Belluti, Halhalı Çelebi, Yağlık Çelebi, Yağlık Sarı, Yuvarlak Çelebi, Yuvarlak Halhalı, Yün Çelebi ve Boncuk.
Karadeniz
Otur, Sati, Buttko Yağlık, Görvele, (Artvin), Samsun Yerli (Samsun, Sinop, Zonguldak), Pastos (Trabzon, Zonguldak), İstrangili, Marantelli, Trabzon Yağlık (Trabzon), Zonguldak yerli yuvarlak, Kastamonu Yağlık.
İSTATİSTİKLER
Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi’nin; 2011/2012 sezonu Türkiye genelinde zeytin ağaç sayısı, üretilecek toplam zeytin ile bundan sofralığa ve yağlığa ayrılacak miktar ile elde edilecek zeytinyağı rekolteleri veriler aşağıda sunulmuştur.
Türkiye genelinde toplam; 123.375.338 adet meyve veren, 38.231.803 adet meyve vermeyen ağaç mevcut olup, ağaç başına ortalama 11.7 kg zeytin verimi ile 1.446.117 ton zeytin danesi alınacağı, bunun 534.376 ton’ unun sofralık zeytine, 903.353 ton’ unun yağlığa ayrılacağı, bundan da ortalama 1/4,73 randıman ile 191.106 ton zeytinyağı elde edileceği, tahmin edilmiştir.
534.376 ton öngörülen sofralık zeytin rekoltesi bir önceki yıldan (375.000 ton), yaklaşık %43’lük (+159.376 ton) bir artışı ifade ederken,191.106 ton öngörülen zeytinyağı rekoltesi ise bir önceki yıl (160.000 ton’dan yaklaşık %20’lik (31.106 ton) bir artışı göstermektedir. Artış miktarı, son altı yılın 128.500 ton olan ortalamasından %49 fazladır. Geçen yılki üretim (160.000 ton) ile bu yıl ki üretim öngörüsü (191.106 ton) ortalaması 175.553 ton iken bu miktar son iki yıldan önceki iki yıl (147.000 ton ve 130.000 ton) ortalaması olan 138.500 ton’a göre (+37.053 ton) yaklaşık % 27’lik bir artışı göstermektedir.
Toplam ağaç varlığı; geçen yıl 158.782.907 adet iken 2.824.243 adet yeni dikim gerçekleşmiş ve 161.607.141 adete yükselmiştir. Meyve veren ağaçların toplam ağaç sayısına oranı : %76,34’ dür.
Ege ve Marmara bölgesi zeytinyağı rekoltesi; geçen yıl gerçekleşen (114.664 ton)’dan %5 düşüşle 108.880 ton tahmin edilmektedir. Sofralık zeytin rekoltesi: 210.143 bin ton olan geçen yıl rekoltesinden 124.669 ton yaklaşık % 60 artışla, 334.812 ton öngörülmektedir. Ege ve Marmara bölgesi zeytinyağı rekoltesinin toplam zeytinyağı rekoltesine oranı geçen yıl %72 iken bu yıl % 57’dir., sofralık zeytin rekoltesinin toplam sofralık zeytin rekoltesine oranı ise geçen yıl; % 51 iken bu yıl %63 olmuştur.
Diğer bölgeler zeytinyağı rekoltesi için; geçen yıla (45.749 ton) göre %80 artışla 82.227 ton öngörülmektedir. Sofralık zeytin rekoltesi için ise; geçen yıla (94.334 ton) göre %112 artış ile 199.564 ton öngörülmektedir.
İller bazında genel olarak rekolte miktarları yükselirken Çanakkale, Balıkesir ve İzmir’de bir önceki yıla göre zeytin veriminde düşüşler öngörülmektedir. Özellikle ilkbaharda uzun süreli yağmurların vejetasyon süresini uzatması ve beraberinde halkalı leke hastalığının ve ani sıcaklık değişimlerinin çiçeklenmeye ve meyve tutumuna olumsuz etkisi olmuştur. Bu etki bir önceki yıla göre Çanakkale’ de % 157, Balıkesir ilinde %19, İzmir’de %38 verim düşüklüğüne yol açacağı öngörülmektedir.
Geçen yıl ki zeytinyağı rekoltesinin 160 bin ton, iç tüketim miktarının yaklaşık 105.000 bin ton ve ihracatın da yaklaşık 10 bin ton olduğu dikkate alındığında, 30 bin ton civarında stok devri ve 2011/2012 sezonunda gerçekleşeceği tahmin edilen 191 bin ton zeytinyağı üretiminin yaklaşık 220 bin ton’luk toplam arz miktarını oluşturacağı,, bu miktarın; bir önceki yıla göre artarak yaklaşık 125 bin ton civarında olabileceği tahmin edilen iç tüketime ve yaklaşık 100 bin ton civarında da ihracata yetecek miktar olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca zeytinyağı kalitesinin de yüksek olacağı tahmin edilmekte ve bu da hem iç hem de dış satım için önemli görülmektedir.
Sofralık zeytin için de benzer durum söz konudur. Geçen yıl üretim 375 bin ton buna karşı, tüketim 280 bin ton, ihracatın 53 bin ton olduğu göz önünde tutularak, bu yıl gerçekleşeceği tahmin edilen yaklaşık 534 bin ton rekolte ile geçtiğimiz yıldan yaklaşık %43 daha fazla bir üretim olacağı bunun yaklaşık 300 bin ton iç tüketim ve geçen yıldan devreden stok ile geçtiğimiz yıldan 4-5 kat daha fazla bir miktar ihracata imkan tanıyacak düzeyde sofralık zeytin arzının gerçekleşebileceği tahmin edilmektedir.
Uluslararası Zeytin Konseyi (IOC) verileri baz alındığında 191 bin ton olacağı beklenen zeytinyağı üretimimiz bundan önceki son 6 yıl ortalaması olan yaklaşık 128.500 ton’dan yaklaşık % 49 luk bir yükselişi göstermektedir. Diğer taraftan son yıllarda peryodisite ya da var yok yılı makasının da ispanya’ da olduğu gibi daraldığı görülmektedir. Son 4 yıllık rekolte seyri 130 bin ton, 147.000 ton, 160.000 ton ve bu yılki öngörü 191.000 ton irdelendiğinde sırasıyla bir önceki yıla göre düşüş yaşanmaksızın yaklaşık +% 13, +%9 ve + % 19’luk keskin olmayan yükselişler olduğunu söyleyebiliriz.
IOC verilerine göre dünya bilançoları göz önünde tutulduğunda, 2011-2012 tahminlerine göre İspanya’nın geçen yıla göre % 2’lik artışla (1.400.000 ton),Yunanistan’ın % 3’lük artış ile (310.000 ton) yıllara göre dördüncülük beşincilik sıralamasını paylaştığımız tunus’ta ise yaklaşık %50’lik bir artış 180.000 ton üretim gerçekleştirebileceği ve Türkiye’nin geçen yıla göre yaklaşık % 20 artışla 191.000 ton üretimle Tunus’un yerini alabileceği öngörülmektedir. Diğer yandan Suriye’nin ise %11’lik bir artışla 200.000 ton bir üretim öngörüsü verdiği gözlenmektedir. Ancak Suriye’de güvenilir kaynaklardan alınan bilgilere göre bu miktarın son yıllarda olduğundan fazla gösterildiği ve gerçek rakamı yansıtmadığı belirtilmektedir.
Sofralık zeytinde ise; Avrupa Birliği üretiminin; bazı ülkelerde düşmekle birlikte İspanya ve Yunanistan’dan kaynaklanan az bir artış (geçen yıl 700.000 ton) göstereceği, Türkiye’nin geçen yıldan bu yana %42 artış ile üretimini 534 bin ton seviyesine taşıyacağı bu rakamın AB’ den sonra ikincilik anlamına geldiği, önemli bir rakibimiz olan Mısır’ın 1980 yılından bu yana “ulusal zeytincilik geliştirme planı” sayesinde sofralık zeytin alanını 3 700 hektardan, 71 428 hektara çıkardığı modern sistemlerle ve %90 sulama yaparak verimini bu yıl için %150 artışla 500.000 ton’a yükselttiği öngörülmektedir. Suriye’nin ise; % 16 artış ile 165.000 ton üretim öngördüğü belirtilmektedir.